NE DEĞİŞTİ
İzdivaç.
Evlen benimle.
Kısmetse olur.
Evleneceksen gel.
Ne çıkarsa bahtına.
Dest-i izdivaç
Hatırladınız mı bu programları.
*
Esra Erol.
Seda Sayan.
Zuhal Topal.
Sinem Yıldız.
Uğur Arslan.
*
Belki bu isimler hatırlamanıza yardımcı olur.
Bir dönemin en çok izlenen programları.
Her yaştan, her kesimden insanların gelerek kendisine eş bulmaya çalıştığı saçma sapan programlar.
Ama ne kadar çok takip ediliyordu.
*
Bakın sizlere birkaç hatırlatma yapayım.
Hem hafızanızı tazeleyin, hem de yaşanan iğrençlikleri hatırlayın diye.
Programın ismi veya sunucusu , yapımcısı fark etmediği için belirtmeyeceğim.
*
Bir amcamız çıkmış kendisine uygun bir eş arıyordu.
Sunucu kendisini tanıtmasını istedi. Geçmişinden biraz bahsetmesini.
Amca daha önce iki kez evlendiğini anlattı.
Birinci eşinin amcasının kızı olduğunu, 5 ay evli kaldığını, sonrasında hal ve hareketlerini
beğenmediği için gıcıklandığını ve kaza ile kader kurbanı olarak ilk karısını öldürdüğünü söyledi.
Afla hapisten çıktıktan sonra evli bir hemşerisi ile tanışmış ve onunla dost hayatı yaşamış ve ikinci evliliğini yapmış imam nikahı ile.
İkinci eşinin kendisini dolandırmak ve öldürmek istediğini ama sonunda kendisinin eşini
öldürdüğünü anlattı.
Ve “bende yalan yok. Ben dobra bir adamım” diyecek kadar yüzsüz bir şekilde evlenme programına
katılmıştı.
*
Bir diğerinde ise telefonla programa bağlanan bir adam, mal varlığının çok olduğunu, birlikte olacağı
insana dilediği gibi bir hayat sunabileceğini anlatıyordu.
Programda 3 bayan 1 erkek aday vardı.
Bayanlar güzel bir kısmetin ayaklarına geldiğini düşünerek heyecanla bekliyorlardı.
Ama telefondaki güzel kısmet herkese ters köşe yapmıştı.
Programdaki erkek adaya talip olduğunu söylemiş ve herkesi şok etmişti.
Programdaki erkek aday da “ben sapına kadar erkeğim” diyerek tepkisini ortaya koymuştu.
*
Tüm bu iğrençlikleri maalesef Türk halkı uzun bir süre gülerek, bazen imrenerek, bazen keşke bende
orada olsam diyerek izledi.
Aslında hepsinin birer kurmaca, birer saçmalık olduğunu anlamaları için çok uğraşmalarına gerek
yoktu.
Sonra nasıl olduysa RTÜK devreye girdi ve 29 Nisan 2017 tarihli KHK ile evlilik programları
yasaklandı.
E ne olacaktı peki bu programlar?
*
Hemen programların formatları değiştirilerek yeni bir formatla karşımıza çıktılar.
Esra Erol’da.
Gerçeğin Peşinde.
Vazgeçme.
Tatlı Sert
*
Bu sefer çok daha farklı iğrençliklerle karşımıza çıkmaya başladılar.
Aile içi şiddet.
Tacizler, tecavüzler.
Ensest ilişkiler.
Babasından hamile kalan kız çocukları.
Dayısının, amcasının tecavüzüne uğramış kadınlar.
Komşusu ile eşini aldatan adamlar, kadınlar.
*
Kendilerini yargı yerine, polis yerine, koymaları da cabası.
Ha! Ne güzel işte karanlıkta kalmış olayları açığa çıkarıyor, böylece hak yerini buluyor diye
düşünebilirsiniz.
*
Peki şimdiki programlarda yaşananların, anlatılanların eskilerinden ne farkı var?
Toplumun genel ahlakına daha mı uygunlar?
Eğitici, öğretici bir yönleri mi var?
Eğlendirici, kafamızı dağıtıyoruz , o bile yeter diyebiliyor muyuz?
*
Yoksa tüm bunlar bu kadar gözlerimizin içine sokula sokula artık bu olaylar çok normal bir şeymiş
gibi mi algılanmaya başlıyor?
Çocuklarımızın ve toplumun algısı bu yönde değiştiriliyor mu?
Değer yargılarımızda çok ciddi bir bozulma yok mu?
*
Yani anlayacağınız…
Ne değişti?
********************************************************************************
Aklınızda bulunsun: En büyük ihtiyacımız hoşgörü, en büyük düşmanımız önyargıdır.
Mükemell bir yazi olmus hocamm elinize dilinize saglik her bir yaziniz cok etkileyici cok dogrucu keske ulkeyi size verseler siz yonetseniz ozaman boyle olmaz di her gazetenizi her hafta sıkıca takpcisiyim her sey okdar dorusunu soyliyorsunuz ki hayaran kalmamak eldedgil